Türk sporundaki lider ve başarılı kadın sporcularımızı sizlerle buluşturmak için “Sporda Kadın” etkinliklerimiz devam ediyor.
Son söyleşimizde Boksta Dünya Şampiyonu olan sporcumuz Büşra Işıldar konuğumuz olmuştu. Şimdi ise bu haftanın konuğu; Badminton branşında şampiyonluğa imza atan milli sporcumuz Neslihan Yiğit. Neslihan Yiğit, spora nasıl başladı? Badmintonda bir kadın olarak ilerlemenin zorlukları ve artıları nelerdir? Merak edilen tüm soruları cevabı, gönüllümüz ve Sporda Kadın sayfası kurucusu Esra Küçükyalçın moderatörlüğündeki sohbetimiz ve onun röportajında!
Dipnot: Neslihan Yiğit, Bursa 1994 doğumlu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sporcusu. Aynı zamanda da Badminton branşında olimpiyatlara katılan ilk Türk sporcu.
Şimdi Söz Neslihan Yiğit’te !
- Antrenöürün Çağatay Taşdemir, kendisinin başarında payı nedir sence?
Bu konuma gelmemde en büyük etkendir. En zor durumda bile iyi yönlendirmeyi başardı. Aşırı çalışma ve beni de disipline etti. Şu anki başarılarımda payı çok yüksek.
- Güzide Hafız Kız Anadolu Meslek Lisesinde öğretmenlik yapıyorsun. Seni takip ediyorlar mı? Aralarında badminton sporu ile ilgilenmeyi düşünen çıktı mı hiç?
Aslında 2 senedir öğretmenlik yapıyorum. İlkokulum olduğu için kendimi şanslı hissediyorum. Herkes beni destekliyor. Maçları da takip ediyorlar. Grubumuz var ve oradan ‘’Hadi hocam yapabilirsiniz!!’’ şeklinde mesajlar atıyorlar. Bu da beni gerçekten mutlu ediyor. Sporcularımıza da kesinlikle örnek oluyoruz, biz de sizin gibi olmak istiyoruz, ekranlara çıkma istiyoruz diyorlar. Onların daha çok önceliği gözönünde olmak. Benimle turnuvalara gelmek istiyorlar. Tabii bunlar beni mutlu ediyor.
-Seni kim keşfetti?
Şu anki antrenörüm keşfetti. İlkokul 3.sınıftayken hocamın eşi beden eğitimi öğretmenimizdi. Antrenörümüz ufak bir seçme yaptı, tam da dersimize denk geldi. Bizi koşturdu birkaç çeviklik çabukluk testi yaptı. Sonra dedi ki ‘’yarın gel başlayalım.’’ Nasıl olacak en azından deneyelim dedi. O günden bugüne 18 yıldır badminton hayatımın içerisinde.
Yaptığın röpoatajlardan birisinde ‘’Önceliğim eksik olan büyükler Avrupa Madalyası’’ demişsin. Ve şimdi de Avrupa madalyasını kazandın.
Hep şöyle bir hayalim vardı. Özellikle olimpiyatlara katıldıktan sonra ilk hedefim öncelikle Avrupa Büyüklerde madalya sahibi olmaktı. Çünkü gençlerde vardı 17 yaşta vardı Dünya’da vardı. Ama Avrupa madalyam eksikti. Ulaşmayı çok istiyordum. Şimdi ulaştım. İlk başlarda rengi önemli değildi. Şu anki hedefimse madalyanın rengini değiştirmek.
Biraz maçlardan bahsedeceğim. Ocak ayında Tayland’ hem Ukrayna hem de Alman rakibini iki kez karşılaştın. Alman rakiple aranızda tatlı bir rekabet mi var ?
Şu ana kadar son turnuvayı saymazsak 4 kere maç yaptık. İkisini ben ikisini de o yendi. Aynı yaştayız, onunda benimde ilk madalyam olacak. Aramızda büyük bir rekabet var aslında. Maçların sonuçları da hiç belli olmuyor. Çekişmeli gidiyoruz. Bu yüzden maça çıkınca çok heyecanlıyız. Maçta kendimi tembihlemeye çalışıyordum. Son sayıyı aldığımda artık ‘’Gerçekten kazandık mı ?’’ dedim. Aynı seviyede bizi sürekli bir tık ileriye itecek rakiplerin olması da güzel. Bizi de çalışmaya itiyor.
Mayıs ayında Avrupa badminton şampiyonasında Çek Cumhuriyetli ve Macaristsanlı rakibi yendin. Yarı finalde de Dünya ve Olimpiyat Şampiyonu İspanyol Carolina ile karşılaştın. Sonra madalya kazandın. İspanyol sence zorlu bir rakip miydi?
Şu an İspanyol dünyanın en iyi sporcusu diyebiliriz kadınlarda . Çünkü badmintonda Asya ülkeleri daha ağır basıyor. Bu son zamanlarda Carolina ile birlikte aşmış durumdayız. Çünkü 2016 olimpiyatlarından beri zirveyi bırakmıyor. Çok özgüvenli bir sporcu. Onunla maç yaparken açık konuşmak gerekirse başlarda tedirgin oluyordum. Çünkü çok özgüvenli ve çok baskın bir karakter. Oyun olarak mücadele etmekten çok bizi bağırışıyla biraz sindiriyor. Bu 3.maçım ve her maçımda daha iyi oynuyorum. Artık diyorum ki hep denk gelelimde ben de ilerleyeyim. Onun tecrübesi bizden daha fazla. Çünkü katıldığı organizasyonlarda çok büyük başarılara imza attığı için bizim karşımıza daha rahat yarışıyor. Biz ise biraz çekingen oluyoruz. Başabaş ne zaman oynamaya kalksak Carolina de şaşırıyor. Tam rekabet asıl o zaman başlıyor.
Kolay kolay badmintoncı ile karşılaşmıyoruz. İlk sorumuz doğal olarak badminton oluyor. Bu arada uluslararası federasyonu 1934’te kurulmuş. Türkiye’deki de 1991’de. Yani aslında çok da uzak geçmişi yok. Senden dinlemeyi de isteriz.
Aslında dediğiniz gibi ilk Hindistanda bulunuyor. Sonra İngiltere sahipleniyor. Çinliler tarafından da geliştiriliyor. Dünyanın en iyisi de zaten Çinliler. Sonra Malezya ve Tayland yani Asya ülkeleri. Son 5-6 senedir Avrupalılar bunu kırdı. Çünkü artık Asyalılardan çok Avrupalılar ilk 4’te yer aldığını görebiliyorz. Türkiye’de aslında kadınlarda özellikle çok iyi noktadayız. Avrupa’da çok iyi söz hakkına sahibiz. Çünkü gençlerde ve büyüklerde şampiyonluklar geliyor. 2020’den itibaren de ileriye taşıdık. Pandemiden biraz mola olsa da Dünyada da üst seviyeye taşımaya başladık. En üst seviyedeki insanlarla mücadele ettiğimiz için ortama alışıyoruz. İnsanlarda benimsiyor. Çok yorum alıyorum. Özellikle Asyalılar ‘’Yeni bir star mı doğuyor?’’ diyorlar. Beni de yeni turnuvalar için cesaret veriyor.
Kariyerin başarılarla dolu ama aklına gelen en iyi ve en kötü maçondan da bahseder misin?
En iyi maçım Avrupa şampiyonasındaki çeyrek final diyebilirm artık. Bir rallimiz 1 dk üstünde sürüyordu. Tamamen topu oyunda tutmaya çalıştığımız için üst seviyede efor gerektirdi. En kötü maçım yok ama kötü yenildiğim var. Japon rakip ile ilk seti aldım. İkinci sette rakibimin kesinlikle öldürdüğümü düşünerek tokalaşmaya geldi ve topu out atıp maçı kaybettim. Herkes bu hatayı nasıl yaptın dedi. Bitti derken baştan …
Bir spora başlasan yine badminton mı olurdu?
Aslında başlarken nasıl bir oyunu olduğunu zaten bilmiyordum. Eskiden atletizm , voleybol gibi ilgim vardı. Ama bu spor olur muydu bilemedim.
Peki hiç yapamam dediğin anlar oldu mu?
Antrenmanlarımız çok yoğun geçiyor. Dayanamıyorum dediğim oldu. Ya kazanacağız ya kaybedeceğiz ama yenildiğimde neden olmuyor ama çok çalışıyorum diyorum. Bırakmalıyım demedim. Antrenörüm elbet karşılığını alacaksın derdi. Çok şükür bu günlere geldik.
Mesaj vermek istesen ne derdin?
Bizi burada en ileriye disiplinli ve özverili çalışmak oluyor. Başardım deyip bırakırsam geriye giderim. Çalışmanın rolü çok büyük.
Kariyer planlamasında hedef yükselttiğini söyledin bir röportajda.Bu konudaki düşüncelerin nedir ?
Madalyaydı ama gerçekleştirdik zaten. Pandemiden dolayı turnuvalar ertelendi. Olimpiyatlara ülkemizi en iyi şekilde temsil edebilmek için çalışıyorum. İnşallah çeyrek final inşallah madalya alıp. Rakiplerime ben de geliyorum demek istiyorum.
Sence Olimpiyatların ertelenmesi sence avantaj mı dezavantaj mı oldu?
İlk duyduğumda ağladım. Ama şu an iyi ki diyorum. Çünkü bir sene hiç maçımız olmadan hedef doğrultusunda çalıştık. Şu an daha iyi noktadayım.
Maçlardan önce totemin var mı?
Genelde sessiz ve kendimle kalırım. Zihnimde canlandırırım.
Sosyal medyayı aktif kullanıyor musun?
Son iki senedir kullanmaya başladım. Sponsorlarımız sayesinde instagram hayatıma girdi. Yeni nesile kendimizi duyurabilmemiz için aracı olarak görüyorum.
Erkekler bu sporda neden geri kalıyor sence?
Yeterince maça gönderilmemeleri dezajantaj oluyor. Benim için erkeklerle oynamak beni çok yukarıya taşıyor. Onların da onları yukarıya taşıyabilecek sporcularla karşılaşmaları gerekiyor.
Son olarak neler söylersin?
Siz önce hedef belirlemekle başlayın. Ne kadar çalışırsanız da yaklaşırsınız. Pes etmemek de en önemli adım.
Sporda kadın konusunda düşüncelerin neler?
Kadının sadece spor değil her işte başarılı oluyor. Sadece teşvik ve takdir edilmesi gerekiyor. Sizlerde bu konuda öncülük ediyorsunuz. Umarım herkes sizin kadar duyarlı olurda bizlerin seslerini, başarılarını görürde takdir ediliriz.
Canlı Yayını Kaçıranlar için: